Kayıtlar

Aralık, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BANA BAK SİSTEM, GERÇEKLİK ALGIMI BOZUYORSUN

Resim
              Tek kelime konuşmadık daha. Onunlayken konuşmak zorunda hissetmemek ruhumu hafifletiyor. Biz oturalı yaklaşık 20 dakika oldu sanırım. Bilmiyorum belki de 40 dakika geçmiştir. Telefona sık sık bakmadığımda zaman kavramını yitiriyorum açıkçası. Saat kaç, kaç dakika geçti algılayamıyorum artık. Telefonun saatine bakmak da tedirgin ediyor beni. Dakikaların o kadar detaylı gösterilmesi yüreğimi telaşlandırıyor. Saatin 11.33 olmasıyla 11.37 olması arasında çok fark varmış gibi özellikle belirtilmesi garip hissettiriyor. Geçen 4 dakikanın nereye gittiğini sorgulamaya başlıyorum öyle zamanlarda. Ve ben sorgularken zaman daha da ivmeleniyor sanki. Engelleyemiyorum. Bir kaosa sürüklüyor bu durum içimi. Zamanı bu kadar dakikalar üzerinden görmek gerçekliği yitirmeme neden oluyor, kopuyorum. Zaman konusu kafamı kurcalarken şık bir adam geçiyor yanımdan. Saçlarının hacminden ve parlaklığından anlaşıldığına göre duş alalı çok olmamış. Adam yanımdan geçtikten sonra buram buram bir par

BENİM VAROLUŞSAL BOŞLUĞUMDA KONUŞAN SANDALYELER, ÜŞÜYEN MUTFAKLAR VARMIŞ…

Resim
     Birilerinin beğenmesine, konunun anlaşılabilir ve akıcı olmasına odaklanırsam içimdeki kelebekler küsüyor bana. Hikayelerine asla müdahale edilmesini istemiyorlar. Anlamayacak insanlar diyorum, bak bu karmaşık gelir, bir sırayla gidelim diyorum. Yok. İlla dediği gibi yazılacak her şey. Bu kadar narin olmalarına rağmen bu dik başlı tavırları şaşırtıyor beni. Pek anlam verebildiğim bir şey değil ama alttan alta hoşuma gidiyor. İçimde bir tırtıl misali yaşıyorlar. Kalbimde. Bir sıkıntı vermiyorlar bana. Sadece onların yaşadıkları yeri bulduktan sonra bir telaş oturdu yüreğime. Ya tüm tırtıllarımın kozadan çıkıp kelebek olduğunu göremezsem. Ya onların henüz bilmediğim hikayelerini duyamadan ölürsem. Belki de hayat amacını bulmak tam olarak da böyle bir şeydi. Hem ölümden korkmak hem de daha cesur davranmak. İnsana ölüm korkusu gelince içine kapanıp, daha ürkek olur aslında. Ama bu şimdiye kadar hissettiğim ölüm korkularından çok farklı, bambaşka bir şey. Bugün Nihan Kaya’nın bir konuş

SEVGİLİ İK, İLK DEFA KENDİMİ 10 YIL SONRA BİR YERLERDE GÖREBİLİYORUM

Resim
             İş görüşmelerine giderken en korktuğum soru “10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusuydu. 5 yıllık versiyonları da vardı bu sorunun “5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?” İçimden inşallah sormazlar bunu diye düşünürdüm. Her şeyi sorsunlar, n’olur bunu sormasınlar. Çünkü cevabı kesinlikle bilmiyordum. Cevabın kendi içimde bir yerlerde olması lazımdı ama bulamıyordum.   İnsan kaynakları bu soruyu sorduğunda şimdi hatırlayamadığım, genel, asla içimden gelmeyen, inanmadığım şeyler söylerdim. Fakat hüzün verirdi bu soru bana. Dikkatim dağılırdı. Bedenim görüşme odasında otururken, ben soruyu da alıp çıkardım odadan sanki.   Sanırım bu kadar amaçsız olmak canımı yakardı. Bu sancı ilk ne zaman yerleşti içime hatırlayamıyorum. Aslında hep vardı da iş hayatına başladığımda görünür oldu sanırım. Ruhum mengeneyle sıkıştırılmaya başladı. Ne yapıyordum ben? Yıllarca hayalini kurup, gece gündüz çalışıp emek verdiğim iş bu muydu? Bu soru iş yerinde ilk kez yüzüme çarpt